Çölyak modern çağın hastalığıdır!
Hayır, aksine kökeni milattan öncesine dayanan bir hastalıktır. Dünyanın en yaygın genetik hastalığı olan çölyak, ince bağırsağı ve çoğu organı tutan, bağışıklık sistemini etkileyen bir hastalık.
Eski Yunancada karın anlamına gelen “coeliaca” kelimesinden adını bölge hastalığın izlerine M.Ö. 1. yüzyılda bile rastlanıyor. Kazıbilimsel harabeler insanoğlunun Mezopotamya ’daki birincil ıslah edilmiş buğdayla beslenmeye başladığından itibaren bu hastalığa yakalandığına gösteriyor.
İlk teşhis ise 1888’de İngiliz patolog Samuel Gee ’nin hastalığın histolojik bulgularını ince bağırsak biyopsilerinde göstermesiyle konuldu. Hastalığa yol açan faktör maddenin buğdaydaki glüten olduğu da 1950 ’lerde kesinleşti.
Yaygın bir hastalık değildir!
Tersine, dünyada en yaygın görülen hastalıktır. Hastalığın tanımlandığı ilk yıllarda görülme sıklığı 4 bin ila 5 bin kişide bir olduğu düşünülmektedir. Fakat bugün yapılan araştırmalar, çoğu toplumda ve ülkemizde çölyak hastalığının her 100 kişiden birinde gözlendiğini ortaya koyuyor.
Bu oran Kuzey Avrupa ’da 60-70 kişide bire, Batı Avrupa ’da da yüzde 5-6 ’ya çıkıyor. Tanımlanan hastaların sayısına bakıldığında, bunun buzdağının su üstündeki bölümü olduğu benzetmesi yapılabilir. Saptanamayan hastaların fazla daha büyük bir kitle olduğu düşünülüyor.
Çölyak, kalıtımsal bir rahatsızlık değildir!
Hayır! Bu hastalık genetik geçişlidir. Çölyak, tek yumurta ikizlerinden birinde varsa diğerinde de yüzde 75 oranında görülüyor. Birinci derece akrabalarda yüzde 20, ikinci derece akrabalarda da yüzde 5 oranında rastlanıyor.
Çocuklukta ortaya çıkar!
Bu hastalığın ortaya çıkış bulguları çok öbür olabilir. Süt çocukluğu, oyun çocukluğu gibi erken dönemlerde ortaya çıkabildiği gibi, 70 ve 80 yaşlarda tanımlanabilen geç olgular da bulunmaktadır. Yani çölyak, her yaşta görülebilen bir hastalıktır.
Tek belirtisi şişkinlik ve karın ağrısıdır
Çölyak ’ın çoğu belirtisi vardır. Alışılmış bulguları karın ağrısı, ishal, anemi, kilo alamama, boy kısalığı, fiziki ve ruhsal gelişme geriliği, diş minesinde sorunlar ve kemik erimesidir.
Çölyak sadece sindirim sisteminde hastalık yapar
Tersine, çölyak bütün karoser sistemlerinde çeşitli hastalıklara neden olabilir. Kadınlarda adet düzensizliği, kısırlık, hamilelikte sık düşükler çölyaktan kaynaklanabilir.
Çölyak, karaciğer fonksiyonlarında sorun, yürek kası bozukluğu, D ve B grubu vitamin eksikliği, folik asit eksikliği, dermatit, ağızda aft, ülser, nörolojik bozukluklar, depresyon, böbrek ve eklem hastalıklar gibi öbür sorunlara neden olabilir.
Huzursuz bağırsak sendromunun nedeni çölyaktır
Huzursuz bağırsak sendromu, farklı bir hastalıktır. Oysa Çölyak görülme sıklığının, hazımsızlık (karında sancı, gerginlik, erken doyma, iştahsızlık, bulantı, geğirme) ve tedirgin bağırsak sendromu sorunu olan hastalarda yüzde 2-3 ‘e çıktığı bilinmektedir.
Glüteni eksilmek çölyakı tedavi eder
Bir nehir kaşığının sekizde biri dek un tüketilmesi halinde bile, alınan glüten hastalığı tetikliyor. Mekanizma şöyledir: Yiyeceklerin bağırsaklardaki emilimi sırasında vücudun savunma mekanizması glütene karşısında savaş açar ve antikorların ince bağırsaktaki fırçamsı yüzeye saldırmasıyla bağırsak duvarında zarar olur.
Bu hasar nedeniyle beslenme maddeleri emilmeden sindirim sistemi yoluyla atılır. Glütenli besinlerin eksik tüketilmesi sorunu bir parça hafifletse de tedavi etmez. Çölyak hastaları bu sorunla karşılaşmamak için içinde hiç glüten barındırmayan yiyecekler yemelidir.
Teşhis için kan tetkiki yaptırmak yeterlidir!
Sadece kan tetkiki yeterli değldir. Tanı için en kayda değer yöntem, hekimin muayenesi, hastanın öyküsünün iyi dinlenmesi ve doktor farkındalığıdır. Kan tetkiklerinde çölyak antikorlarına bakılmaktadır. Çölyak antikorlarının (Anti-EMA IgA, Anti-ttg IgA ) pozitiflik oranı hastalıkla ilgili veri verebilmektedir. Bu durum sonucu biyopsi yapılabilir.
Bazen ince bağırsak biyopsileri de tatmin edici gelmeyebilir. Bu gibi durumlarda doku tipi tayininin yapılması ( HLA DQ2-HLA DQ8 ) önerilmektedir. Çölyak hastalarının yüde 95 ’inde bu doku tipleri pozitiftir, böylece çölyak hastalığının olup olmadığını göstermede manâlı rol oynar.
Glüten içeren yiyeceklerden uzaktan durmak yeterlidir
Çölyak ’ın tedavisinde en etkili usul, glüten taşıyan yiyecekleri yememek olsa da, tekrar glüten içeren temizleme ve kozmetik ürünlerinden de uzak durulması gerekir.
Glütensiz gıda diyetine zaman zaman ara verilebilir
Bu hastalığın tedavisinde en kayda değer adım, glüten tüketimine son verilmesidir. Bundan Başka bu perhiz, hiç ara verilmeden ömür boyu sürdürülmesi gerekir. Diyetine özen gösteren kişilerin ince bağırsağında 6-12 haftada düzelme başlar.
Bir yılın sonunda da hastaların yüzde 70 ’inde tam iyileşme sağlanır. Bir yılda düzelmeyen hastalarda bağışıklık sistemini baskılayan bir takım ilaçlar kullanılır.