Aile içerisinde en manâlı olaylarından biri de gebelik sürecidir. Hamilelik; manâlı bir değiştirme, bazen bir gerginlik faktörü, çiftleri ve bireyleri etkileyen bir süreçtir. Gebelikte kadının yaşadığı fizyolojik değişimlerin yanı sıra eşler de psikolojik ve sosyal açıdan değişen düzene armoni sağlama gereği hissederler. Çiftlerin yeni aile üyesinin katılımına hazırlanmak için yeni roller elde etmek zorunda olduğunu andıran Psk. Gizay Nur Kepen, “Bu durum aile sistemi içerisinde gelişimsel bir kriz dönemi olarak tanımlanabilir. Izdivaç ile bireyler kendi aile düzenlerini oluşturmaya başlar. Karı-koca rollerinin benimsenmesi, düzen kurulması, iletişim kalıplarının oluşması ile sağlanan aile sistemine yeni bir üyenin katılması iletişimin niteliğini etkileyebilir” diyor.
Hamilelik sonrası dönemde eşler desteğe gereklilik duyabilir
Alışılagelmiş rutinin bozulması, ev içi sorumlulukların artması, “ ebeveyn” olmak için fazla pozitif çaba harcamak çiftler arasındaki iletişimin azalmasına ve eşlerin birbirine daha az süre ayırmasına neden olabiliyor. Çiftler aralarında problem yaşanmasına neden olan bazı faktörler şu şekilde sıralanabilir: Annenin maddi şansın dönmesi, kilo alımı sebebiyle “Eşim beni eskisi gibi çekici buluyor mu? Kilolarımı verebilecek miyim? Çocuğumu sağlıklı büyütebilecek miyim?” gibi endişelerle karşılaşması, babanın maddesel sorumluluklarının artması, baba rolünü benimsemeye uğraş harcaması, eşin ve aile bireylerinin kendisine olan ilgi ve tutumunun değişmesi çiftlerin problem yaşamasına niçin olabiliyor. Doğum sonrası cinsellik de esas problemler arasında sayılabilir. Lohusalık döneminin peşinde çoğu kadında cinsel isteksizlik yaşanabiliyor. Uyku rutininin bozulması, bitkinlik hali, ilişki odaklı yaşamın yerini çocuk odaklı bir yaşama bırakmış olması cinselliği etkileyen manâlı faktörler arasında yer alıyor. Bu uyum sürecinde her iki eş de daha artı yardım ihtiyacı hissedebiliyor. Eşlerin birbirine bu süreçte destek veremeyip, tek başlarına problemi çözmek zorunda kaldığında irtibat problemleri yaşanabiliyor veya var olan problemler artıyor. Keza bu gibi etmenler annede lohusalık depresyonuna niçin olabiliyor.
Bebeğin bakımında babalar da aktif rol almalı
Hamilelik sonrası çiftlerin ilişkisini baştan düzenlediği bu dönemde iki taraflı ihtiyaçların dile getirilmesiyle açık irtibat benimsenmesi problemlerin ortaya çıkmasını engelleyebilir. Çiftlerin birbirini anlayabilmesinin en iyi yolu duygu ve düşünceler hakkında konuşabiliyor olabilmeleridir. Yeni benimsenen anne ve baba rolünün sevgiyi pekiştirebilecek birer öğe, aileye katılan yeni üyenin sevginizin bir parçası olduğunu görebilmek, beraberce daha fazla vakit vermek ve öteki ebeveyni çocukla kurulan bağın dıştan bırakmamak kayda değer bir faktör olacaktır. Ayrıca bebeğin bakımında babanın da etkin rol oynamasının, annenin stres düzeyini azalttığı araştırmalarla desteklenmektedir. İlk başta bebekten ayrı zaman geçirmek kesinlikle kuvvet olacaktır. Fakat bir vakit geçtikten daha sonra bebeğinizi güvenerek teslim edebileceğiniz aile büyüklerine emanet edip, eşiniz ile bir ara verme almak eski dinamikleri hatırlamanıza ve anne-baba rolü dek, sevgili-benzeşen ilişkisini de dengede tutabilmeye yardımcı olacaktır.