İşlenmiş gıdalar belki de çoğu insanın diyetinin en zararlı yönüdür ve sağlığın bozulmasına ve kronik hastalıklara katkıda bulunur. Birincil suçlulardan biri, diyetler üzerine yazdığım hemen hemen her makalede tehlikelerine değindiğim yüksek fruktozlu mısır şurubu (HFCS). İkinci suçlu, kısmen hidrojene soya fasulyesi yağıdır.
Bu iki bileşen, tek başına veya kombinasyon halinde, neredeyse tüm işlenmiş gıdalarda bulunabilir ve bu iki gıdaya olan güvenin, bugün Amerikalılara saldıran dejeneratif hastalıkların çoğuna katkıda bulunan birincil faktör olduğu konusunda ikna edici bir tartışma yapılabilir.
Kısmen hidrojene soya fasulyesi yağı ile ilgili sorunun bir kısmı, içerdiği trans yağdır. Diğer kısım ise soyanın kendi sağlık tehlikeleriyle ilgilidir. Ek bir tehlike faktörü, hem mısırın hem de soya fasulyesinin çoğunun genetiğiyle oynanmış olmasıdır.
Trans yağların olumsuz sağlık etkileri tanımlandıkça ve fark edilince, tarım ve gıda endüstrisi yeni alternatifler bulmak için çabaladı. Kısmen hidrojene soya fasulyesi yağı ana suçlu olarak tanımlandı ve bunun iyi bir nedeni var.
Kaynak : http://articles.mercola.com/sites/articles/archive/2023/01/03/soybean-oil.aspx