Ankara’da, yoğun bakımda koronavirüs tedavisi görebilen ve aşı karşıtı olan ev kadını Şükran Yücel (51), aşı yaptırmadığı için pişman olduğunu söyledi. Yücel, “Aşıya azıcık karşıttım. Duyduğum şeylerden etkileniyordum. Vatandaşlar aşılarını olsunlar. Böyle nefret ile yaşamaktan iyidir” dedi.
Aşı yaptırmayan, evli ve 1 çocuk annesi Şükran Yücel, eylül ayı başında yeğeninin düğününe katıldıktan sonradan koronavisüre yakalandı.
Evinde karantinaya alınıp, tedavisine başlanan Yücel, 1 hafta sonra sıhhat ağırlaşınca hastaneye kaldırıldı. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yoğun bakım servisinde tedaviye alınan Yücel’in tedavisi sürüyor.
Yoğun bakımda DHA’ya konuşan Şükran Yücel, aşı yaptırmadığı için pişman olduğunu söyledi. Yücel, ‘Aşıda değişik şeyler var’ söylemlerinden etkilendiğini ve bu yüzden aşı yaptırmadığını belirterek, “Aşıya birazcık karşıttım. Duyduğum şeylerden etkileniyordum. Aşı ile ilgili kesin olamama duygusu vardı. Vatandaşlar aşılarını olsunlar. Böyle korku ile yaşamaktan iyidir çünkü ben bunu çok fena bir şekilde yaşadım. Yoğun bakım gerçekte fazla kötü bir şey. Herkes aşısını olsun. Yaşadıklarım sahiden çok şiddet şeyler. Hastalıktan ötürü çok fena şeyler yaşadım. Buradan çıktıktan sonradan ben aşı olmaya karar verdim. Aşısını olmayanlar kendimce siz de aşınızı olun bir an önce. Yaşadıklarım fazla zordu” dedi.
‘KEŞKE AŞIMI OLSAYDIM, DİYORLAR’
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Covid-19 Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Ayşe Özcan ise Şükran Yücel’in kendilerine solunum sıkıntısıyla başvurduğunu belirtip, şöyle konuştu:
“İlk etapta 2’nci basamak yoğun bakımdaydı. Durumu şu andakine kadar daha ağır ve ciddiydi. Yoğun bir solunum desteği gerekiyordu, çünkü solunumun desteklenmesine ihtiyacı vardı. 2’nci basamak yoğun bakımda şipşak keza hap tedavisine hem de solunum tedavisine başladık. Hastamızdan da iyi bir cevap aldık. Dün itibarıyla da birinci basamak olan bu yoğun bakıma kendisini aldık. Hastaların ilk geldiğinde hikayesine baktığımızda aşılı olup olmadığına bakıyoruz. Maalesef Şükran Hanım da aşı olmayan hastalarımızdandı. Daima soruyoruz ‘Niçin aşı olmadınız?’ diye; net bir tanımlama değil. Fiilen de etraftan, komşulardan, yakınlardan duyulan şeyler çok etkiliyor. Neden hekimlerin söyledikleri, sağlık durumu çalışanlarının önerileri bu değin dikkate alınmıyor; fakat komşular etkili oluyor bilemiyorum aslında. Aşı olmayan tüm hastalarımız mutlaka ‘keşke aşı olsaydım’ diyorlar çünkü kimse bunu yaşamadan ne değin ciddi bir bıkkınlık yaşayacağını bilmiyor. Nefes alamamak, o solunum sıkıntısını hissetmek çok önemli bir problem.”